Mucizeler ,başarmaya hazır gencin mucizesine ortak olmaya ne dersiniz?
Başarmak, başarıya ulaşmak hiçbir zaman kolay olmadı benim için,vede başarıya ulaşmamı engellemek isteyen faktörler, ulaşmamam için kamçılayan faktörlerden çok daha fazla idi. Negatif insanlar, negatif olaylar…Negatif bennn.. Fakat insan çoğu zaman neleri gerçekleştirip neleri gerçekleştiremeyeceğine kendimizi karar veririz. Eğer kendimize inanırsak, başarıya giden yolun büyük bir kısmını kat etmiş oluruz. Bu yaşadıklarımı şöyle ifade edeyim. Küçük ayrıntılardan ibaretti herşey , ama bir zarın 10 defa atılıp ,her defasında 6 gelmesi ne kadar rastlantıysa, bu yaşadıklarım, ve yaşamayı beklediklerim o kadar rastlantıydı..Yanii mucizeyi düzenlerdi..
Başarırken beni en çok zorlayan şey, yarışmanın zorluğu veya rakiplerin üstünlüğü değildi. Kariyerimin ilk başlarında şartların zor olması ve beni başarıya götürecek sağlam bir kılavuzun olmaması beni zorluyordu. Bu kılavuzu bulduğum an hayatımın dönüm noktasıydı..
Dil söylesede gönül bazen hissetmezmiş...Dileğim.. Benim tatlı meleğim, tatlı kızım. Yüreği dünyalara bedel bahtsız dileğim...Mucizemin adı Dilek..Dilekle tanışmam; 2009 yılında tesadüfen bir sonbahar mevsiminde olmuştu..nerden bilebilirdimki benim bu saçma sapan arkadaş ziyaretimin böyle güzelliklere vesile olacağına.. günü kurtaran adam... yine bi güzellik yaptın bana:)
ziyaret esnasında özel eğitime muhtaç bir öğrenciden bahsediyorlardı.Onun adı Dilek. Eğer tekrar dünyaya gelme şansı olsaydı ....acaba....kaç dileği olurdu yada ne olurdu ?Onu diğerlerinde farklı kılan bir özelliği vardı... DİSLEKSİ.. Algılama da güçsüzlük..Öğrenme bozukluğuda diyebiliriz..Bu kişiler herşeyi çok çabuk unutur. sayısal zekaları çok kuvvetlidir, hayal güçleri ise bizlere göre en az 2 kat daha üstündür. vs. vs vs....
Eğitim sürecim, yaşadığım zorluklar, ona yardım etmeme müsade edermi etmezmi diye düşünürken ,içimdeki o muhteşem yaratık beni önemsemeyip kendi kararını bensiz tekrardan almış oldu.. herkes nefsini öldürmeye çalışırken, benim içimdeki o saçma sapan varlık beni öldürmeye niyetlenmişti.. belli....bu kadar hoyrat olunmazki... taş duvar gibi durulmaz kii....insan birazcık acımaz mı ...ama bende enayilik ,bana herşey müstehak...
Eğitim süreci ona özel eğitim vermeye imkansız kılıyordu.. gerekli izinleri almak için yola koyulmuştuk ki, herkesten bi redd cevabı gelir oldu,, Bir çok kişiyle irtibata geçsemde, kimseyi ikna edemedimm...
Herkesten aynı şeyleri duymak çileden çıkarmıştı."Gitsin gelsin diğer arkadaşlarıyla, ne olacakki sanki, durumu belli zaten, zorunlu eğitimini bi bitirsin, Çok beklenti içinde olmayalımmm...Hem sizin üzerinize düşün vazife değil bu hanımefendi.."
DÜMBÜKK lavukkk adamlar...
Evet lanet olsunki benim işim değil di..Kağıt üzerinde benim işim olmadı, olamazdı zatende ..Unuttuğunuz , es geçtiğiniz bir nokta,vardı.Deli olduğum kadarda cesurdum... kendilerini başarıya hazırlamayanlar değişmekde de zorlanırmış...Düşünce şeklimi ,hayat tarzımı kalıcı olarak baki etmek ,yenilemeye,detoks etmeye hazırdım sanırım..Önceliklle ilk yapmam gereken kendimi eğitmemdi, Benim ona vereceğim ya da katacağım neler olabilirdi. donanım ve bilgiye sahip olmak adına günü kurtaran adamla çok süreçten geçtik. Çünkü Bu eğiitim sonunda ya bir insanı kazanacaktık yada kaybedecektik. Hata yapma payım olamaz dı.. İnsan işleyecektim...Dönüşü olmayan bir yola girmiş olup ve eğitimlere başlamıştık.. Çok hırçın;yerine göre içine kapanık biriydi.. Bana güvenmeyi aşılamalıydım.. Kısa sürede sevgi ve güven meselesini hallettikten sonra herşey daha kolay olmaya başlamıştı.Dilekle ben İnanılmaz bir eğitimden geçiyorduk... Hayalini bile kuramadığım bir mutluluk , bir haz beni nerelere getirmişti. 2 senelik bu süreç zarfında kendi eğitimimi de düşünmek zorundaydım ama ne yazıkki dersler umrumda bile değildi şimdilik. Tabi çalışıyor olmam bu süreçi artı katkı sağlıyordu.. En azından bir yerden maddi destek almak zorundaydım..Gel zaman git zaman , eğitimler devam ediyordu...Ve geldiğimiz nokta ...inanılmazdı...Bu kadarını tahmin bile edemezdim..
Einstein dediği gibi "Aslında herkes zekidir. Fakat bir balığa ağaca tırmanma kabiliyetine göre değerlendirirseniz tüm hayatını aptal olduğunu zannederek geçirirdi"...15.06.2010(piyonun not defterinden)
Dilek şu anda 13 yaşında ve durumu çok iyi.. .. Artık herşeyin üstesinden gelebilecek ve çok güçlü biri.Fen derslerindeki başarısı ile taktir ettiğim küçük mucitim diye sesleniyorum ona..Gerçekten Mucit o:)Bu haftayı onunla geçirdim..Günü kurtaran adam ve eşide bizimle idi...sizlerle zaman geçirmek paha biçilmezdi:)
Bizler hayatın çekilmez olduğunu düşünüp dururken , yanlız olduğumuzu hissettiğimizde , benimle var olan üst benliğim...:)beni yönlendirmen mükemmeldi mi...lakin herşey bir rastlantımı idi..
0 Yorum
Umarım gününüz güzel geçer:)