SORULARIN DA DOZAJI VAR DI?

  İşte uzun bir aradan sonra yine gündemdeyim sizlerleyim...
Saçma sapan işlerin peşinden başımı kaldıramıyordum.. bir boş gezenin boş kalfalığı saatinden  yazıyorum ,,,,,dost ve dostlukların dost kalmaması benim için korku vesilesi olmuyor değil artık.. sadece bukadar.. sadece bu... korku....
 ...bak işte bir sokak karanlık ve boş! kimsenin ayak basmayacağı kaldırımlarım olsun ister miyim?Dünyası değişmiş ay gibi yörünge sendelemeleri yaşarken telafi edebildiğim kadar telafi etmeye çalışıyorum gözardılarımı.
eyvah eyvahh...soru işareti.. soru işaretleri...

ya metroda tanıştığım sarı saçlı genç..

sarısaç; kızılayda inme...

piyon:sebep..(korku ve merak)

sarısaç.. ne olur ınme .. vede kaybolma ...

piyon..inmek zorundayım ama...

ve anons sesiyle irkildim..." Kızılay da aktarma yapanların....................................................................."

indim..inmiştim...metro ilerledi vede gözden kayboldu...Metrodaki  Beyefendi Özürlerimi Sunarım…

.ondanda bahsedeceğim sizlere...asıl mesela asıl anlam karmaşası ,benım burda olmam ki hayrı çokca sorgulamam.. bir an önce bu hayrın beni bulmasını temenni ediyorum...

Bekler değildir, ansızın yakalanır bazen insan.. Beklenmedik anların daniskasına işarettir gidiş...ahh.. yine içimi ürpetti...parmaklarımdaki enerjinin bana yaşattığı karıncalanma hissii.. kaşınıyorlar.. bir an önce toparlanmam gerek ve enerjimi  bi şekilde atmam gerek...Aman dikkat gözüm...yoksa  ne yollar gitmekle ne sancılar beklemekle biter artık.. eser kalmayınca  'sen'den… Sen sen ol 'sen' e dikkat!

az buçuk ıssız kaldım...

Çok ağır damara maruz bırakıyorum kendimi.. 

açlığı bastırmanın etkisini gözeterek.. 

Fakat damar dozajından olsa gerek iyice takatsiz 

  kalmışlığın gibisindeyim..

daha ilk dozda kafayı bulmuşken şiir yazmaya 

gerek yok sanırım..ölmedik yine.

Hiç değişmiyor ölüm gerçeği! 

Bazen hiç olmadık zamanda geldiği söylenir yürek

 sancısının.. Bilmiyorum.. 

Erken gelen ölümün ayrılık rüzgarı daha kavurucu olur 

bilhassa.. Gerçi her ölüm erken gibi gelir.. 

Bilmiyorum.. Söz konusu ölümse her nekadar 

bilmiyorum'lara düşsede söz az gelir.. 

Bense hiç bilmiyorum.. Ne ölümü ne kavrulan 

bir yüreğin kavuran sancısını....

Uykuya yenik düşmek istiyorum artık..

Bir direnme durumu sözkonusu bile değil.. 

Uyuyakalmakla uyuyamamak arasında 

bir yerdeyim.. 

Aşırı dozdan gidici bile olabilirim....