ZAMANA BÖLÜNMÜŞ ÖMÜR.

. /./ ./ .




Zamanların farkına vardığımdan beridir, Dört nokta koyup,dururum ömrüme…. Devamı gelecek,yolu sonsuz üç noktalar almaz tümcelerimde yerlerini…. Dört noktanın ilkinin adını umut koyuyorum…. Baktığım her şey umutla başlıyor gözlerimde, Önce umut ediyorum, Tüm olası ihtimalleri alıp başım üstüne inanıyorum…. Sonrası bir çorap söküğü gibi er ya da geç geliveriyor kendiliğinden…. İkincil noktayı göründüğüm olmak sayıyorum…. Değişmeden kalmak, Saflığıyla anımsamak tüm olmuşlarla,olacak olanları…. En derin anlar da bile kaybetmemek kendini diyorum bir ayna karşısında, Ve önce kendini sevmekle başlatıyorum her şeyi…. Ardından üçüncül noktalarım geliyor doğrularım üzerine, Devrik cümle sonlarında konan virgüllerden öte, Bitiş zamanlarında konmaya dair her kelimeyi sıralıyorum bir bir. Yanlışlara sapan her yolun sonunun,virgüle dayandığını gördükçe doğrularım sayıyorum üçüncü noktamı…. Son noktamı sevmekle tanımlıyorum…. Hayat oluyor,mutluluk geliyor zamansız, Ve hatta zamansız ayrılıklarda manasız üzüntüler alıyor sırada yerini, İşte o anlar da bir insanı sevmekle başlıyor her şey…. Aşkla,şevkle,telaşla; Garibimsi,hiç tadılmamış bir tutkuyla başlıyor sevmek…. Yürek en koyusundan duyguları sıralamaya başlıyor ardı sıra, Son nokta sevda oluveriyor umut barındıran göz bebeklerinde…. İlan ediyorum dört noktamı; Uzun zaman önce farkına vardığım ömrüm; Gerçekleşmek için çırpınıp duran hayallerim, Beraberinde en dar zamanlarımda ellerimden tutan umutlarım; İnanışlarım geliyor ardı sıra, ...
        Ruhumda ki direnç,yüreğimde ki şevkle!Ve hatta tapışlarım hiç alakasız bir sevgiliye öylece!Sevda alıyor defter aralarındaki yerlerini gün be gün!Sonu bitmek bilmeyen tümceler kuruluyor ardı sıra,Zamanlı,zamansız düşünmeden sarıveriyorken bedeni;Ruhla,aşkla,tutkuyla;Öznesi belli her doğru yolumu bulduruyor ardı sıra….Bazen hüzün oluyorum,bazense neşe….Bazen var oluyorum bazen yok….Bazen bitiyorum bazense sonsuz duraklar da gülmekten geberir bir halde buluyorum kendimi,Dar zamanlarımda uğradığım satır araları,Kırk dakikalık otobüs zamanlarımda timsalim olurcasına giriyor beyin damarlarıma….Sıkı,soğuk bir ayaz’ın;Güze yazan yamaçlarında gülebilmek gerekiyor,Umut aşığıysan eğer var olmalısın olmadık zamanlarda!Beklenmedik anlarda yazmalı insan satırları,bilinmeyeni düşünmeli!Tapılmayana tapmaya çalışmalı!Bir başka sevmeli hüzün dolu hayatı,Ağlarken gülmeyi bilmeli aslında tomur tomur,Yok etmemeli kendini….Çocuklaşmalı camekan önlerinde,Atmalı,zıplamalı oradan oraya telaşsız  ve umarsızca,Oraya,buraya çarpıtarak kanatmalı bedeni şuursuzca düşünmeden yara,bereyi;Bir çocuk masumluğunda bulabilmeli kendini!Baktığında ayna da ki surete tanımalı kendini!Güz soğuklarında ayrılık damlarını taşırken,Bilmeli sıcaklığın demini….Sevmeye böyle zamanlarda,zamansızca başlamalı….Aşkın en sade haliyle,Ve asla katmadan mastar eklerini kelime sonlarına başlamak gerek bazen….Kaldığı yerden devam eden satırları sonlandırırken….Yeniden Merhaba diyebilmek hayata,Olmuşlara ayrılan son duraklarda,indirirken güz sancılarını,
Mutlu bir gülüş yaratmalı gamze gamze yanaklarında,Tılsımı kaçmamış gece yaralarında,Şahit olabilmek kayan bir yıldızın,umutla bütünleşmesine!Fark etmeli,ettirmeli bedeni değişik bir sıcaklıkla kavurmalı bu gece,Daha önce hiç kurulmamış hayaller kurmalı işte!Deli bir hasretle,koyu bir umutla,Olur,olmazı düşünmeden
Sadece Gülümseyerek!           (Alıntıdır..2010..  Seval....23:59)                          
Previous
Next Post »
0 Yorum

Umarım gününüz güzel geçer:)