1 & 0





1+0=1
1-0=1
1*0=0
1/0= ∞


Hiçlikten her şey doğar. Her şeyin içinde hiçlik de vardır…


Varlığın ve yokluğun doğasına ait bu matematiksel ve kavramsal önermeleri açıklamaya çalışacağız bu yazıda. Böylece hem yaratılış anlatılarını hem de insan doğasını anlamaya çalışacağız. Kim bilir zamanın ruhunu da çözümleriz buradan belki…
1 varlığı temsil eder. Sıfır ise yokluğu. Peki neden 1 sayısı bir çubuk şeklindeyken sıfır sayısı bir halka şeklindedir… Daire şekli ilk önce başı sonu belli olmayan anlamına gelir. Dairenin köşeleri yoktur dolayısıyla başlangıç ve bitiş noktası yoktur. Yani doğmamış ve doğrulmamış bir sürekli oluşumu ifade eder. 1 ise tekilliğin doğasına vurgu yapar. Bu çubuğu hiçlikten açılan bir yarık gibi düşünebilirsiniz. Gözünüzün önüne sıfır sayısının yani halkanın içerisine yerleştirilmiş 1 sayısını getirin. İçi yarılmış bir halka gibi olacaktır. Hmm… “Kapatma” butonu simgesine benziyor biraz sanki bu. :)
Matematiksel ifadeye gelirsek… 1 ve sıfırın toplamı yani varlık ve yokluğun toplamı gene varlık edecektir çünkü varlığın içerisinde zaten yokluk da vardır. Eğer her şeyden bahsediyorsanız bu her şeyin içinde her şey olmalı yani hiçlik de olmalı. Zaten her şey olan, varlığın tümünü simgeleyen 1 e hiçliğin eklenmesi onu değiştirmeyecektir çünkü zaten 1 kendi başına her şeyi kapsar. Sonsuzluğa 1 eklerseniz sonsuzluk değişmez.  :)  Aynı çıkarım 1 sayısından sıfırı çıkardığımızda da geçerlidir.
1 ile sıfırı yani varlık ile yokluğu çarpmak demek; varlık kere yokluk demektir. Çarpma ile toplama işlemi birbirlerinden çok farklı şeyler değildir. Var olmak defa yok olmak demek  ya da çarpmanın değişme özelliğine göre yokluk (hiçlik) defa varlığın yine yokluk olması ise yokluğun içerisinde var olan varlığı simgeler. Salt matematiksel olarak bile bakarsanız bu çok basit matematiksel denklemlerde bile bir paradoks olduğunu göreceksiniz. 1+0 işlemininin sonucu bir oluyorken neden sıfır varlığı yutuyor? Genelde öğrendiğimiz kuralları salt kural olarak ezberleyip üzerine düşünmeyiz. Daha sonra da basit oldukları için aklımıza bile getirmeyiz ama en basit şeyi bile en basitçe düşünmek aslında ufkumuzu genişletmemiz için en basit yoldur. :)
1 sayısını sıfıra böldüğümüzde ise sonsuzlukla karşılaşırız. 1, sıfır ve sonsuzluk diye 3 tane kavram meydana geldi elimizde ama aslında bunların üçünün de aynı şeyi anlattığını görmeye başlamışsınızdır. 1 varlığı yani bütünü, her şeyi temsil ederken sıfır hiçliği, yokluğu temsil ediyor ve her ikisi de sonsuz. Sonsuz varlık ve sonsuz yokluk. Varlığın hiçliğe bölünmesi demek matematiksel ifade ilse yokluğun içindeki varlık sayısını gösterir. Yani yoklukta varlık=sonsuz kere vardır. Bölmede içler dışlar çarpımı yaparsak sonsuz kere hiçlik=varlık. Komple paradoks yani. :)
Eğer varlığın içinde yokluk, yokluğun içinde varlık olduğunu anlarsak paradoksu da çözmüş olacağız. Bu yaradılışın da anahtarıdır. Yani nasıl var oldu evren, hayat…
Bu anahtarı zamanın yapısına uyarlarsak madde ve zaman arasındaki simbiyotik ilişkiyi de çözebiliriz. Maddenin hareketiyle zaman, zamanın geçmesiyle de hareket oluşuyor. Zamanın olmadığı bir yer demek maddenin de olmadığı bir yer demektir. Madde yoksa hareket de yoktur. Bir hiçlik olarak düşünebiliriz zamansızlığı bizim bakış açımızdan. Ama Hiçlik ve her şeyin bir olduğunu kabul ettiğimizde aslında zamansız hiçliğin de varlık oluşturabildiğini anlarız. Bunu en iyi örneklemenin yolu zihinsel faaliyetlerimizdir. Zihnimizde bir şey hayal ettiğimizde ve görselleştirdiğimizde aslında hiç var olmayan bir şeyi var etmiş oluruz zihinsel düzeyde. Hayal ettiğimiz şeyin atomu yoktur, varlık göstermez yani 1 diyemeyiz ama sıfır da diyemeyiz çünkü o hayal ettiğimiz şey bize duygusal tepkiler verdirecek kadar da gerçektir bir yandan. Demek ki bu plan yani varlığın ve yokluğun bir arada olduğu zihinsel plan bize bir şeyler anlatabilir: Tanrının doğasını…ZAMANIN ÖTESİNDE WORDPRESS..
Ne de olsa hepimiz tanrının nefesiyiz. :) ZAMANIN ÖTESİNDE WORDPRESS...


BAK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ...
Previous
Next Post »
14 Yorum
avatar

Hayat dramatik bir matematik...

Yanıtla
avatar

Onu bunu bırakta gülincim hayatın acıdan ve mutluluktan başka bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz ancak bu ikisinin dengeli bir şekilde yürümesi gerekiyor ki olgunlaşabilelim, bi tarafımız eksik kalırsa tekrar dünyaya reenkarne olmamız mümkün...Ama ne yalan söyleyim bu dünyaya tekrar gelmek istemiyorum neden dersen tekrar gelsemde pek bir şeyin değişçeğini ümit etmiyorum...

Yanıtla
avatar

Çocuk gürültüsü tv nin sesi ve hala aç olmam nedeniyle yazıya odaklanamadım. Tekrar gelip okuyacağım ama.

Yanıtla
avatar

Yokluklar aşkına güzel yazı olmuş...

Yanıtla
avatar

Blog keşif etkinliği ile tanıştım ve sitenize katıldım. ben de bekliyorum :) Sevgiler...

Yanıtla
avatar

onurcum... hayatı sorgulamak ne haddime... dengeli ya da dengesiz bi şekilde gidiyor yolunda... bende çok yaşamak isteyenlerden değilim..

Yanıtla
avatar

en güzel en mükemmel yorum senin deli:))

Yanıtla
avatar

varlıklar aşkına deseydin keşke:))

Yanıtla
avatar

''Matematik,tanrının evreni yazdığı dildir.'' Galileo

Yanıtla
avatar

Matematik çok evreli bir bilimdir..

Yanıtla
avatar

ya ben senin bloguna geliyodum ama yorum yapamıyodum düzeltmişsin yorum kutusunu sevindim :) ama baksana, altta sağda yoruma abone ol kutusu yok yani sana yorum yapınca senin verdiğin cevabı gmailde göremiyoz ki. hadi düzeltsene onu da ama bi de bana haber versene düzeltince yaa :)

Yanıtla
avatar

Birseyler yaptim ama olup olmadığı konsunda hic bir fikrim yok:)

Yanıtla

Umarım gününüz güzel geçer:)